TV SEVERLERİN grubun sitesine hoşgeldiniz.

Özetler;

1. Bölüm

Komediye, maceraya ve "Cesaretin Var Mı Aşka?"

Ebru, İzmir’de okuduğu okuldan mezun olmuş, İstanbul’a doğru yola çıkmıştır. Tamer de askerlik görevini tamamladığı Manisa’dan, İstanbul’a doğru hareket etmiş, ancak otobüste karıştığı bir kavga yüzünden arabadan atılmıştır. Otostop girişimleri başarısız olunca, Tamer yaralı gibi yola yatarak bir araç durdurmayı dener. Duran araç ise görür görmez aşık olacağı, Ebrunun jeepidir.

Tamer’in birlikte kafe işlettiği çocukluk arkadaşı Hüsnü’nün başı mafyayla belaya girmiştir. Faizle aldığı borcu, şimdi neredeyse canıyla ödemek üzeredir. Borçlu olduğu Ömer’e, ortağının askerden döndüğünü ve sorunu halledeceğini söyler. Ömer Ebrunun babasıdır.

Organize Suçlar amiri olan Tamer’in babası Çetin, annesi Emine, kardeşi Sevim ve büyükbaba Bahri dört gözle Tamer’in askerden dönmesini beklemektedir. Köşeyi kısa yoldan dönmeye çalışan dayısı Şeref ise bu kez korsan cd piyasasına el atmıştır.

Ebru arabasına aldığı Tamer’in rol yaptığını anlayınca onu yolda indirecek, ancak tesadüfler İstanbul’a kadar birkaç kez karşılaşmalarına sebep olacaktır. Bu yolculuk Ebruyu çileden çıkaran bir serüvene dönüşecektir.

Ebruyu, Ömer, Elmas, Gülnaz, Soner, Neziha ve Hattuç’tan oluşan ailesi coşkuyla karşılarlar. Benzer coşkuyla karşılanan Tamer’in aklı Ebrudadır. Gizlice Ebrunun arabasına bindiğinde çantalarının karışmış olması Tamer için yeni bir şans olur.

Ancak Ebru hiç de kolay lokma değildir. Ve Tamer’i çok uğraştıracaktır. Ayrıca şu sıralarda Tamer’in uğraşması gereken başka bir sorun vardır. Ortağı Hüsnü, Ömer’in elinde rehindir ve onu kurtarması için üç saati vardır.

Temponun hiç düşmediği, komediyle, maceranın ve aşkın iç içe geçtiği Cesaretin Var Mı Aşka’nın birinci
bölümü, bomba gibi bir finalle sona eriyor.

2. Bölüm

Tamer, Ebru’nun kalbini kazanmaya çalışıyor

Tamer, Ebru’nun kalbini kazanmak için her şeyi yapıyor. Ebru’ya yakın olmak için yer aldığı çevreci eylemde, kendini Ebru’yla direğe zincirleyen, üstelik anahtarları yutan Tamer, yakınlarına konmuş olan bir bomba yüzünden gerilimli anlar yaşanmasına neden olur. Her karşılaştıklarında başı mutlaka belaya giren Ebru, Tamer’i bir daha karşısına çıkmaması konusunda kesin bir dille uyarır.
Öte yandan Ömer, adamlarına her yerde, alacağına karşılık kendisine sahte para veren Tamer’i aratmaktadır. Rehin aldığı Hüsnü’yü elinden kurtaran Tamer’i ne pahasına olursa olsun bulup cezalandıracaktır.
Şeref, bu sefer içme suyu piyasasına el atar. Tabi kendi yöntemleriyle. Sattığı suyun kaynağı, dağların eteklerinden değil, şehir şebekesindendir.
Tamer, Ebru konusunda artık tamamen ümidini yitirdiği bir anda onun günlüğünü bulur. “Aşka giden her yol mübahtır” prensibiyle günlükteki bilgileri kullanmaya karar verir. Artık Ebru’nun her gittiği yerde Tamer ondan önce bulunmaktadır. Plan işe yarar, Ebru Tamer’i yanlış tanıdığını düşünmeye başlamıştır. Tamer aynı duyguları paylaştığı ruh ikizi gibidir. Tamer bir yandan planını uygularken, bir yandan da Ömer’e yakalanma tehlikeleri atlatır.
Gülnaz, kısmetini açmak için Hattuç’tan duyduğu medyuma gitmeye karar verir. Başta ona kızan Elmas da, sonradan onlara katılır. Yalnız bu yaptıkları kesinlikle Ömer’in kulağına gitmemelidir. Onlar medyuma gitme telaşındayken Soner’in de başı okul önündeki bir haraç çetesiyle belaya girmiştir.
Tamer, Ebru’yla arasındaki buzları iyice eritmiş, kalbini kazanma konusunda epey yol almıştır. Tam mutluluktan uçtuğu bir anda, küçük bir ihmali ona pahallıya patlayacaktır.

3. Bölüm

Tamer, hem Ebru'ya hem de babası Ömer'e yakalanıyor!

Tamer'in arabasında kendi günlüğünü bulan Ebru, Tamer'in okuyup içindeki bilgileri kullandığını anlar. Saf gibi Tamer'in yaptıklarına inanmış, aynı duyguları paylaştıklarını düşünmüştür. Hepsinin bir oyun olduğunu anlayan Ebru çok öfkelenir ve Tamer'i terkeder.

Bir yandan Tamer'i yakalamak için uğraşan Ömer, bir yandan da Bulgaristan'dan yasal olmayan yollardan kaçak telefon getirip piyasaya sürme peşindedir. Adamları her yerde Tamer'i aramaktadır.

Yaptığı baskınlarla, trilyonluk vurgunları önleyen Çetin, kendi evinde üç kuruşun sıkıntısını çekmektedir. Çetin'le Emine'nin para sıkıntısı çektiklerini duyan Bahri yardım etmeye karar verir. Beylik silahını satacaktır ve evin bütçesine katkıda bulunacaktır. Ancak hesapta olmayan bir olay yüzünden planı altüst olur.

Ebru, Tamer'e çok öfkelidir ve affetmemeye kararlıdır. Onu unutmak için kendi hayatına sıkı sıkı sarılmaya karar verir.
Tamer sürekli Ebru'yu aramakta, ancak bir türlü ulaşamamaktadır. Ebru'ya yaklaşmasında hep bir şeyler yardımcı olmuştur Tamer'e. Bu kez oyunsuz, yalansız kendisi olarak Ebru'nun karşısına çıkmaya ve gönlünü kazanmaya karar verir. Yapar da. Tamer'in ısrarlı çabaları sonuç verir ve Ebru'yu tekrar kazanır. Ebru'ya söz verir. İlişkilerinde artık yalan olmayacaktır.

Amcası memlekete giderken, arabasına gözkulak olsun diye İbo'ya bırakmıştır. Şeref, İbo'nun altındaki arabayı görünce, kendisi göz kulak olmaya karar verir. Tabi kendi yöntemleriyle. Arabayı korsan taksiye çevirir.

Tamer, Ebru'yla arasını düzeltmiştir ama hayatında büyük bir sorun vardır. Ömer'e gider ve borçlarına karşılık Hüsnü'yle işlettikleri kafeyi onların üstüne devreder. Ancak Tamer'in bilmediği bir şey vardır. Kafe batıktır ve dünya kadar borcu vardır. Bir de kafe konusunda kazık yiyen Ömer'in öfkesi iki kat artar. Tamer ve Hüsnü'yü yakalarlar. Ölüm artık kaçınılmazdır Tamer için. Ancak Tamer kolay pes edecek biri değildir. Kaçmayı başarırlar.

Ebru, Tamer'i eve davet eder. Babasıyla tanışmasını istemektedir. Tamer heyecanla giyinip kuşanıp Ebru'ların kapısına gelir, zili çalar. Kapıyı açmaya gelen Ömer'dir. Belki de o kapı büyük bir felakete açılacaktır.

4. Bölüm

Ebru, Tamer’i terk ediyor...

Tamer, Ebru’nun ailesiyle tanışmaya evlerine gitmiştir. Kendisini öldürmek için peşine düşen adamla, Ebru’nun babasının aynı kişiler olduğunu öğrenir. Ebru’nun evi, Tamer için can pazarına dönüşmüştür. Evden kaçmak için ecel terleri döker. Başarır ama Ebru’ya söylediği yalanlara bir yenisini eklemek zorunda kalmıştır. Tamer ve Şeref’in işsiz güçsüz dolaşmaları Çetin’in canını sıkmaktadır. Onlara el atmaya karar verir. Şeref’ten başlar ve onu bir emlakçı arkadaşının yanında işe sokar. Şeref, kendisinde hayal kırıklığı yaratan bu işi, hayallarinin işi haline getirmekte çok zorlanmayacaktır. Möbleli bir eve, emlakçıdan habersiz, inşaat işçilerini doldurur.

Ebru, güya ameliyata giren Tamer’in dayısını ziyaret etmek için yolda olduğunu söyler. Tamer’in yalanı ortaya çıkmak üzeredir. Ve bir daha yalan söylememe sözü veren Tamer için bu Ebru’ya veda etmek anlamına gelmektedir. Çok kısa sürede, bir hastane uydurmak, hasta dayı yaratmak ve tüm bunlara Ebru’yu inandırmak zorundadır.

Soner halası Gülnaz’la eğlenmek için, onu internette bir evlendirme sitesine kaydeder. Bu siteden Gülnaz’a bir talip çıkar. Randevuya gitmek isteyen Gülnaz’a Soner kesin bir şekilde karşı çıkar. Soner’e kulak asmayan Gülnaz adamla buluşmaya gider. Ancak işler pek umduğu gibi gelişmeyecektir.
Tamer’in Ebru’ya söylediği kalp krizi yalanı, talihsiz bir gelişme sonucunda “dayım öldü” halini alır. İpin ucu kaçmıştır. Tamer mecburen sürdürür yalanı. Ta ki Hüsnü ağzından bir şeyler kaçırana kadar. Ebru deliye döner. Tamer’inki öyle bir yalandır ki söylenmesi için, bir neden bile yoktur ortada. Ebru, Tamer’i terkeder.

Bu terk ediş süreci Tamer için Ebru’suz yaşayamayacağını anlayacağı, kendisini perişan eden bir süreç olacaktır. Bunalıma girer.

Hüsnü ve Şeref, Tamer’i aramaya çıkarlar. Son olarak mafya bildiği için kullanmadıkları Hüsnü’nün evine bakmaya karar verirler. Evde gördükleri manzara ikisini de dehşete düşürür. İlaç kutuları etrafa saçılmıştır ve Tamer ölü gibi yatmaktadır. O anda Hüsnü’yle konuşmakta olan Ebru da telefonda olaydan haberdar olmuştur. Tamer intihar etmiştir.

Yapımcı : Hayri Aslan
Yönetmen : Ömer Uğur
Senaryo : Resul Ertaş-Yaşar Arak
Müzik : Tamer Çıray
Oyuncular:

Engin Altan Düzyatan
(Tamer)

Özge Özpirinçci
(Ebru)